yaklaşık 1 yıl önce, hayatımın gerçekten kötü diyebileceğim bir dönemindeydim. her açıdan. alakasız bir anda, çok da eski olan
şu şarkı denk geldi.
şarkıyı dinlerken zaten ağlıyordum. sözlerini duydukça, daha çok ağladım. sanki benimle konuşuyor gibiydi sözleri. hani bana yazmış; içimi, hislerimi, yaşadıklarımı özetliyor.
ayağa kalk diyor resmen.
"
kimse bilmez neden böylesin diye, kimse sormaz neden sustun niye?
niye döndün sırtını herkese, ne olacak senin bu halin böyle?"
önce küçük bi şok yaşadım. gerçekten herkese sırtımı dönmüştüm, kimse bilmiyor ve sormuyordu. sonra tavsiye vermeye başladı.
"
geçmez günler, unut kendini, bu hayat zor, var mı çaresi?
boşver geçsin, rüzgarlar essin, sana da bütün insanlar gibi..."
evet dedim, doğru. hayat zor. çaresi yok. ama şu an bunu algılayacak psikolojide değilim. anlamış gibi devam etti:
"
günlerin kötü geçiyor, umudun yok, soranın yok.
sorunun çok, isteğin yok, gelenin yok, yorgunsun çok."
evet dedim haklısın. sorunlarımın çözülmesi için bile isteğim yok, yorgunum. umut desen hak getire. ne yapacağım peki?
"
karışık kafan, unut her şeyi, sorgulama, boşalt içini.
uyan artık, geriye bakma, hayat kısa, durma orda."
haklıydı yine. uyanmam, geriye bakmamam lazımdı. hayat kısa ve ben olduğum yerde duruyordum.
baktı bunlar da kesmiyor, ben ağlamaya devam ediyorum. daha net konuşmaya başladı.
"
zaman aksın, hızına bakma, seni dinlemez nasıl olsa.
bırak aksın, seni de götürsün, hepsi hepsi hayat nasıl olsa..."
sesinin ve melodisinin nahifliği beni etkiledi, tamam dedim. zaman hızla akarken, benim geçmişe bakıp ağlamamın hiçbir manası yok. ki ağlasam da duyacak kimsem yok.
iyi ki de o gün bu şarkıya denk gelmişim. yoksa o halının üzerinde günlerce hayatıma bakıp üzülmeye devam edecektim. iyi ki bu şarkı var. teşekkürler
zardanadam :')